top of page
Yazarın fotoğrafıFurkan Ertan

HABERİN ORTAYA ÇIKIŞI I

Güncelleme tarihi: 21 Şub

Daha önce pek çok deneme yapan Daniel Defoe’nin şansı bu kez yaver gidiyordu. The Review dergisini çıkarttığı dönemde okuryazar sayısı ve güncel olaylara ilgi artıyordu. 1723’te yazdığı deneme, talebin giderek haber yayıncılığı piyasasına odaklandığında Defoe, o dönemde medya alanında bir parlama gördüğünü belirtmiştir. Haber arzusu toplumu değiştiriyordu ve Defoe, bunun merkezinde idi.


Aslında bu haber arzusu yeni bir durum değildi. İngiliz İç Savaşı’nın çatışmaları, risaleleri ve haber raporlarını da daha önce ortaya çıkartmıştı. Bunların hepsinden öte haber alma arzusu bilinenin ötesinde bir durumdu.


Haberin ticari bir meta haline gelmesi ise yine Defoe döneminde değil çok daha öncesine matbaanın icat edilmesine ve ardından geçen yüzyıla dayanıyordu. Bu teknolojik gelişme ile piyasadaki teolojik ve ilmi metinlerden daha kısa yeni kitap türlerini ortaya çıkarttı. Bu risaleler ve broadsheetler[1], haber için bir pazar yarattı ve ilk defa haberin popüler kültürün bir parçası haline gelmesi söz konusu oldu.


Bu gelişme haberin siyasi seçkinlere mahsus olduğu Orta Çağ döneminden, popüler siyasette belirleyici rol oynamaya başladığı zamana kadar ticari haber piyasasını şekillendirmiştir. On sekizinci yüzyılın sonundaki Fransız ve Amerikan devrimleri sırasında, haber yayınlara sadece gelişen olayları aktarmakla kalmamış, gelişmeleri şekillendirme konusunda da önemli ve etkin bir rol oynamıştır. Ve bu gelişme bize kitle iletişim araçları çağının yaklaştığını göstermekteydi.


Sonuç olarak bilgi sahibi olma arzusu insanlık tarihi kadar eskidir. Bu dönemlerde insanlar haberleri öğrenmek için çok çaba sarf ederlerdi. Haber iletimi için ulaklar kullanılırdı. Orta Çağ’da yaşayan atalarımız, kendilerine yazılı olarak gelen bu bilgilere karşı derin şüpheler duyarlardı ve sözlü bilginin yazılı bilgiye oranla daha güvenilir olduklarını düşünüyorlardı. Çünkü bu dönemde bir haberin inanılırlığı onu ileten kişinin itibarına göre artmaktaydı. Bu gelenek de haber muhabirliğinin tutumu üzerinde önemli bir etkiye sahip oldu.

Bu dönemde habere ulaşmak oldukça zordu ve getirilen haberlerin taraflı olabileceği düşünülüyordu. Bu yapı içinde tüccarlar, piyasadan kazanç elde etmeyi umuyorlar ve hem haberlerin başlıca müşterisi hem de güvenilir tedarikçisi oluyorlardı. 17. yüzyılda haberin daha yaygın bir hale gelmesiyle doğruluğunu tespit etmek daha büyük bir problem haline gelmişti. Bu dönemde haber adeta bir piyasa haline gelmişti ve bu piyasa çelişkili haberlerle doluydu. Bu sıkıntılı çelişki haberde ikinci bir evreyi başlattı: Doğrulama arayışı.


Bu ortamda yayınlanan haberlerin hepsi mühim olaylar içermemekteydi. 17. yüzyılda ilk defa haftalık gazetelerin yayınlanması başladı. Bir bolluk demekti ve bu bolluk içinde her türlü haber olabilirdi. Bu bilgi yığını içinden gerçekten önemli haberleri tespit etmek ağır bir iş halini aldı. Bu konu için bazı yöntemler geliştirildi. Birincisi, kişisel ve dar olan bilgileri hesaba katmama eğilimi idi. Bir kişinin atının kaçması bile bir haber değeri taşıyabiliyordu.


Haber anlatıcılığının giderek yaygınlaşması da işleri kolaylaştırmadı. Haberin sanayileşmesi ve bilginin kâr için işlenmesi bir endüstrinin oluşumunu tetikledi ve bu bilgini için bir tehdit oluşturdu. Büyüyen piyasada haberin güvenirliğinin onu aktaran kişiye bağlı olma bağlantısı koptu ve haberin itibarı da böylelikle yıkılmış oldu.


Buraya kadar olan kısımdan kimse para kazanmadı. Aksine haberin aktarımı çok pahalı idi. Avrupa’nın en kudretli prensleri bile haberlerini ücretsiz taşıyabilecek dost tüccarlara haberlerini teslim ederlerdi. Bu hizmetin sistematik olarak ticarileştirilmesi ine ancak 16. Yüzyılın sonlarında başladı. İtalyan şehirlerinde ticaret yapan, ağzı sıkı kişiler haber satarak para kazanan ilk kişiler olmuştu. Bu kişiler güç sahibi müşterilerine her hafta el yazması bilgilendirmeler sundular. Bu avvisiler[2], kısa ve öz, geniş kapsamlı ve dikkat çekici bilgilerle doluydu. Nüfusun büyük çoğunluğu ücretsiz elde edilebilen haberlerle yetinirken bu haberler genel fikirleri şekillendirmede önemli bir rol oynadı ve haber piyasasının önemli bir parçası olmaya devam etti. Haber piyasasının gerçek dönüşümü ise haberlerin basılarak dağıtıldığı piyasada gerçekleşti. Matbaacılar ilk olarak muhafazakar bir strateji izledi ve el yazması geleneğinden aşına oldukları kitapları bastı. Fakat 16. Yüzyılda yeni piyasalara açılmaya başlayacaklardı ve bunlardan birisi de haber piyasasıydı. Haber büyümekte olan ucuz baskıya çok uygundu ve hızla önemli bir meta haline geldi.


Bu risaleler genellikle bilgilendirme için olduğu kadar ikna etmek için de tasarlanmaya başlandı. Ayrıca haber ilk defa eğlence sektörünün de bir parçası haline gelmeye başladı.

Bu özellikler temsilciler tarafından gizli haber almaya alışmış liderler için sorun teşkil ediyordu. Seçkin kişiler, haber aktaran kitapçıkların ilettiği mesajların kendi çıkarlarına ters düşmemesi için bu yeni ticari pazarı kontrol etmeye çalıştı ve dükkanlarının açık kalmasını isteyen matbaacılar da prensin yalnızca zaferlerini bildirmeye özen gösterdi.


Hakikati anlamayı daha karmaşıklaştırsa da 16. Yüzyılın basılı haber risaleleri, haber piyasasının gelişiminde bir dönüm noktası oldu. Bu dönemde genel okuyucu kitlesinin ilgisini hedefleyen tedarikçiler hikayeleri abartarak anlatmaya başladı. 17. Yüzyılın başlarında gazetenin ortaya çıkışı bu durum düzeltme girişimini temsil etmektedir. 1605’te girişimci bir Alman kâğıtçı, mevcut el yazması haber mektubu hizmetini makineleştirerek bu talebi karşılayacağını düşündü. Bu, gazetenin doğuşu idi. Ancak gazetenin el yazması haber mektubundan miras kalan sade ve tarafsız üslubu, tutarsız haber risalelerinden farklıydı. Dolayısıyla dünyada olup biteni takip etmek önemli olsa da bu süssüz haberleri okumak zor ve kafa karıştırıcıydı. Bu sebeptendir ki ilk gazeteleri okumak zevkli değildi ve ilk gazetelerin çoğu para kazanamadı ve kapandı. Erken dönem haber risalelerini okurken adeta sokak müziklerinin bütün o curcunasını ve coşkusunu alabilirken buna karşılık gazetenin ilk dönemlerinde okurlara sunulan sıkıcı bir sessizlikti ve bu herkese uygun değildi.


Kısa ömürlü ilk gazetelerden hayatta kalanlar, bunu genellikle prensten aldıkları gizli bir ödenek sayesinde başardı. Ancak bu ödenek de yazının bağımsız olmasını engelliyordu.


İlk gazeteler hemen hemen aynı şekilde oluşmaktaydı. Basımcı, içeriklerinden sorumluydu ve görevi temelde haber toplamak ve onları bir araya getirip aktarmaktı. Bu kişi çoğu zaman sürece dahil olan tek profesyonel kişiydi. İlk gazetelerdeki bilgilerin çoğu posta hizmetinden ve mektuplardan elde edilirken bazı gazeteler yerel saray yetkilileriyle yakından ilgi kurar ve yarı resmi yayınlar yapardı. Yayımcılar, satışlardan gelen yetersiz parayı arttırmak için reklam iş modelinin temelini oluşturdu.


(...)

[1] Broadsheet (Türkçe: geniş sayfa), gazete endüstrisinde kullanılan 29½- 23½ inç (74,9 cm × 59,7 cm) veya (84,1 cm- 59,4 cm) boyutlarında büyük bir gazete formatıdır. [2] Siyasi, askeri ve ekonomik haberleri aktaran, el yazması haber bültenleri.

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

KENDİMİZLE UFAK BİR HESAPLAŞMA

Hani herkesin küçüklüğünden hatırladığı parça parça bazı anılar olur ya, bilirsiniz. Bir mantığı ve nedeni olmasına gerek yoktur, beyin o...

Comments


bottom of page